Avukatlık, çok kutsal bir meslek olmanın yanı sıra bir o kadar da zor ve sorumluğu çok fazla bir meslektir. İdealler uğruna bir meslek seçimi yapılırken o mesleğin her yönü ile ele alınmasının önemli olduğu kanısındayım. O yüzden kimler avukat olabilir sorusundan önce "Ben avukat olabilir miyim?" sorusuna cevap bulmak gerekiyor? Ancak bu gün bu yazımızda buna yer vermeyeceğim. Bu başka bir yazımızın konusu olsun. Şimdi hiç uzatmadan direkt asıl konumuza dönüp "kimler avukat olabilir?" sorusuna cevap verelim.
Kimler Avukat
Olabilir?
Bu sorunun cevabına 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 3
maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu kanun maddesine göre avukatlığa kabul
şartları aşağıdaki gibidir:
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b) Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya
yabancı memleket hukuk fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri
programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış
bulunmak,
d) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgâhı
bulunmak,
e) Bu Kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.
Avukatlığa kabulde
engel halleri 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5. Maddesinde yer verilmiş olup aşağıda
yazılı durumlardan birinin varlığı halinde, avukatlık mesleğine kabul istemi
reddolunur:
a) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler
geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir
suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin
güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı
suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni
kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık
suçlarından mahkûm olmak,
b) Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hâkim, memur
veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak,
c) Avukatlık mesleği ile birleşemeyen bir işle uğraşmak,
d) Mahkeme kararı ile kısıtlanmış olmak,
e) İflas etmiş olup da itibarı iade edilmemiş bulunmak
(Taksiratlı ve hileli müflisler itibarları iade edilmiş olsa dahi kabul
olunmazlar),
f) Hakkında aciz vesikası verilmiş olup da bunu kaldırmamış
bulunmak,
g) Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut
veya akılca malul olmak.
NOT: (a) bendinde sayılan yüz kızartıcı suçlardan biri ile
hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş, paraya çevrilmiş veya affa uğramış
olsa da avukatlığa kabul edilmezler.
NOT: Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan
birini gerektiren bir suçtan dolayı hakkında kamu davası açılmış olması
halinde, avukatlığa alınması isteği hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna
kadar bekletilmesine karar verilebilir.
Aşağıdaki işler avukatlıkla birleşmeyen işler olup bu
işlerle uğraşanların avukatlık mesleğine kabul başvuruları reddedilir. Bu
konuda 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 11. Maddesinde aşağıdaki gibi
düzenlenmiştir:
“Aylık, ücret,
gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve
görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile
bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.”
0 Yorumlar