Adam fısıldadı: ''Tanrım konuş benimle.''
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.
Sonra adam bağırdı:
''Tanrım konuş benimle.''
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.
...
Halil Cibran alanın en iyilerinden olup edebiyat ve resim alanlarında özgün eserler meydana getirmiş bir şahsiyettir. Bu yüzden saygı duyulmayı hak eden bir sanatçı olup, insanoğlunun içerisinde bulunduğu acı durumu zaman zaman resimleri ile anlatmaya çalışmıştır. Ancak bu günkü yazımızın konusu resimlerinden ziyade şiirleri olup bilhassa da "Tanrım Konuş Benimle" adlı şiiri üzerinde duracağız.
Yaratanın bizimle konuşmasını hepimiz isteriz öyle değil mi? En azından bir yaratıcının varlığını kabul edenler olarak hepimiz isteriz. Yani ben öyle düşünüyorum. Kanımca bu arzuda herhangi bir yanlışlık bulunmamakta. Zira merak ediyoruz ve merak insanoğlunun doğasında var. Peki yaratıcı ile konuşmak mümkün mü? Evet, mümkün. Ancak bu konuşmanın bizim anladığımız şekli ile bir konuşma olmadığının idrakini yapmamız gerekiyor öncelikle. Çünkü yaratıcıya insana özgü olan dil ile konuşma özelliğinin atfedilmesi doğru değildir. Zira O, yaratıcıdır, insandan farklıdır, farklı olmak zorundadır. O yüzden yaratıcın bizzat sesini duymak yerine, onun sebep olduklarının sesinin duymak, görmek için pür dikkat doğaya yönelmek gerekiyor. Sahi, pür dikkat mi doğaya yönelmek gerekiyor? Hayır, hayır... Nereye bakarsak orada görür, duyarız. İstesek de, istemesek de.
Öyle diyor işte Halil Cibran; "Adam fısıldadı: 'Tanrım konuş benimle.' Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta" İşte yaratıcı ile konuşmak bu kadar basit ve kolay. O kuş cıvıltısı yaratandan değil de kimden? Ama ne yazık ki görmek, duymak istemeyen bizler, Cibran'ın da şiirinin devamında dediği gibi: "Ama adam duymadı." Biz de tam olarak bu durumdayız.
Yaratıcının bizimle konuşmasını duymuyoruz, duymak istemiyoruz. Sonra da yaratıcıya bizimle konuşmuyor diye küsüyor, O'ndan uzaklaşıyoruz. Ama ne mutlu bizlere ki yaratıcı bu davranışımıza rağmen yine de bizimle konuşmaya devam ediyor. Öyle diyor Halil Cibran şiirinin devamında: "Sonra adam bağırdı: 'Tanrım konuş benimle.' Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı." Yaratıcı bu defa şimşeği aracı kıldı bizimle konuşmak için. Sinirlendi(!) galiba. Biraz sert konuştu bu defa. Ama tüm bu yüksek sese rağmen biz yine duymamak içen kulağımızı kapatmış olsak gerek. Çünkü şiirin devamı da öyle: "Ama adam dinlemedi onu." Evet, dinlemedi, dinlemedik.
Şiirin devamını okursunuz siz daha sonra, güzel bir şiir. Biz cümlelerimizi toparlayıp bu yazımıza yıllar önce yazdığım bir şiirimin bir kaç mısrası ile veda etmek istiyorum müsaadenizle.
"...Arıyorum...
Ama bilmiyorum,
Neden bu kadar zor?
O'nu bulmak.
Yoksa ben mi zorlaştırıyorum?
Oysa ki O, yok mu her şey de?
Taşta, toprakta, sende, bende
Her şeyde, her yerde..."
0 Yorumlar